İdari Para Cezası ve Uygulama
İdari Para Cezası ve Uygulama
Öte yandan zarar ve tazminat borçlar hukukuna ilişkin terimlerolup tazminatın istenebilmesi için zararın ispat edilmesi gerekmektedir. İspatedilen zararın maddi karşılığı ise çoğu zaman uyuşmazlık konusudur. Öyle ki buzararın hesaplanmasında mahkemeler çoğunlukla bilirkişi incelemesiyaptırmaktadır. Bu bakımdan zarar ve tazminata ilişkin borçlar hukukukurallarının hiçe sayılarak hak arama özgürlüğünün bertaraf edilmesi sonucunudoğurabilecek hukuka aykırılıktan sorumlu olan içerik sağlayıcısına başvurma,dava açma şartının dahi aranmadığı bir düzenleme hukuk devleti ilkesi ilebağdaşmayacaktır. Hüküm ile yer sağlayıcılara yönelik bir tazminat sorumluluğugetirilmektedir. Öncelikle böyle bir sorumluluk internet düzenlemelerinin genelprensibi olan yer sağlayıcının içerikten sorumlu olmaması sebebiyle 5651 sayılıKanun sistematiği ile bağdaşmamaktadır.
Bu yaptırımlar arasında idari paracezalarının yanı sıra reklam alma yasağı ve bant genişliği daraltmayaptırımları da bulunmaktadır. Maddesinde idari ve adli cezalararasında bir ayrım yapılmadığından, idari para cezaları da bu maddede öngörülenilkelere tâbidir. Maddesinin birinci fıkrasında, “Kimseişlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayıcezalandırılamaz.” kuralına yer verilerek “suçun kanuniliği”, üçüncü fıkrasındaise “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.”kuralına yer verilerek “cezanın kanuniliği” ilkesi benimsenmiştir. Anayasa’daöngörülen suçta ve cezada kanunilik ilkesi, insan hak ve özgürlüklerini esas alanbir anlayışın öne çıktığı günümüzde, ceza hukukunun da temel ilkelerindenbirini oluşturmaktadır. Maddesine paralel olarak Türk CezaKanunu’nun 2. Maddesinde yer alan suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca,hangi fiillerin yasaklandığının ve bu yasak fiillere verilecek cezaların hiçbirkuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde kanunda gösterilmesi, kuralın açık,anlaşılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. Kişilerin yasak fiilleriönceden bilmeleri düşüncesine dayanan, hukuk devletinin temel aldığı,uluslararası hukukta ve insan hakları belgelerinde de özel bir yere ve önemesahip bulunan bu ilkeyle temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıamaçlanmaktadır.
Buçalışmalar sonucunda tasarı ancak Mayıs 2020’de meclis tarafındanonaylanmıştır. Söz konusu yasaya Avrupa Komisyonu, diğer üye devletler veFransız halkı tepki göstermiştir. İfade özgürlüğü ve platformlara getirmişolduğu yükümlülükler bakımından yoğun bir şekilde kamuoyunda eleştirilendüzenlemenin katı hükümleri Fransa Anayasa Konseyi tarafından iptal edilmiştir. Açıklanan nedenlerle iptali istenen kurallar Anayasanın 2., 9., 13.,26., 27., 28., 36., 38., 40. Maddelerine aykırıdır, iptal edilmelerigerekir. Açıklanan nedenlerle iptali istenen kurallar Anayasanın 2., 6.,13., 20., 22., 26., 28., 38.
- Bu yollar için imkânınız yoksa internet üzerinde e-Haciz sorgulaması yapabilirsiniz.
- Maddesi hükmüne de aykırılık teşkil etmektedir.
- Bu itibarla kuralda eşitlik ilkesine aykırı biryönün bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
İçerik sağlayıcı bakımından içeriğin çıkarılmasınailişkin bir yükümlülük getirilebilecek olsa da yer sağlayıcılara böyle biryükümlülük getirilmesi uluslararası hukukta hâkim yetki ve uygulama alanıilkesiyle bağdaşmayacaktır. İdari tedbir olarak uygulanan içeriğin çıkarılması kararınınyukarıda belirtilen temel haklara ağır bir müdahale teşkil ettiği açıktır.İçeriğin çıkarılması halinde içerik tamamen ortadan kaldırıldığındansoruşturmanın takipsizlikle ya da yargılamanın beraatla sonuçlanması halindeiçeriğin tekrar yayınlanması mümkün olmayacaktır. Kaldı ki erişiminengellenmesi ile elde edilemeyen bir sonucun içeriğin çıkarılmasıyla eldeedilmesi de söz konusu değildir. Suç oluşturduğu ileri sürülen içeriğin erişimeengellenmesi ile istenilen kamu yararı amacı gerçekleştirildiğinden daha ağırsonuçlar doğuran içeriğin çıkarılması tedbirine yer verilmesi gereklilikunsuruna aykırılık oluşturduğundan ölçülü değildir. Maddesinin birinci fıkrasında, “Kimse, işlendiğizaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayıcezalandırılamaz” denilerek “suçun kanuniliği”, üçüncü fıkrasında da “Ceza veceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilerek, “cezanınkanuniliği” ilkesi getirilmiştir. Dolayısıyla öngörülen tanımdaki bu belirsizlik ve muğlaklıkdolayısıyla 7253 sayılı kanunla getirilen diğer düzenlemelerin de öngörülemezsonuçlar doğuracağı keshttps://sweetbonanza.life. Bunun yanında sosyal ağ sağlayıcılardanTürkiye’den günlük bir milyon erişimi olanlara özel bazı yükümlülüklergetirilmiştir. Ancak bu günlük bir milyon erişimin nasıl tespit edileceği vetespitin neye göre yapılacağı konusunda da hiçbir açıklık bulunmamaktadır. Buaçıdan, sosyal ağ sağlayıcıların günlük erişim eşiğinin altında mı yoksaüstünde mi addedileceklerini açık şekilde saptayabilme ve böylece kendilerinedüşen hukuki yükümlülükleri öngörme olanakları da makul şekilde sağlanmamıştır.Tanımdaki muğlaklık pek çok bakımdan Anayasaya aykırılık oluşturmaktadır.
Öncelikle Birliğin kuruluş amacı erişimin engellenmesikararlarının uygulanmasıdır ki bunu Birlik kendisi gerçekleştirecektir.Dolayısıyla erişimin engellenmesi kararlarının yer ve içerik sağlayıcılarabildiriminin Birliğin yükümlülüğü olarak düzenlenmesinin bir mantığı olmadığıgibi, bu bildirim halinde içerik ve yer sağlayıcıların yapabileceği bir şey deyoktur. Ancak itiraz haklarını kullanabilirler. Ayrıca bu bildirimin içerik,yer ve erişim sağlayıcılara nasıl ve hangi sırayla yapılacağı, içeriğin çıkarılmasıyükümlülüğünün hangi sırayla uygulanacağı belli olmadan aynı anda her üç kişiyebirden bildirim yapılması ve içeriğin kaldırılmaması halinde hangisine idaripara cezası verileceği konusunda da bir açıklık bulunmamaktadır. Bu belirsizlikkişilerin yükümlülükleri hakkında öngörülemezliğe neden olduğu gibi dört saatiçinde kararın uygulanmaması halinde adli para cezası verilmesi öngörüldüğündensuçların ve cezaların kanuniliği ilkesine de aykırılık söz konusudur. Bunedenle kural Anayasanın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devletiilkesine ve 38.